Sosyal medya üzerinden paylaştığımız verileri değerli bulanlar sadece büyük şirketler değil. Kişisel hassas bilgilerimiz suçluların eline geçerse, potensiyel olarak verebilecekleri hasar Facebook gibi firmaların reklam amaçlı kullanmalarından çok daha ötededir.

Paylaştığımız bilgilerde hassas olmamız gerektiği gibi şifrelerimizide özenle korumamız gerekir, ama o zaman bile tam olarak korunmuş sayılmayız. Bilgi güvenliği konusunda 12 yıllık deneyime sahip olan ve Forencis Control fimasını yöneten Janathan Krause'a göre kişisel bilgilerimiz ve şifrelerimiz vindansız gazetecilerin, sahtekarların ve özel dedekdiflerin hedef listesinde bulunan şeyler.

Üstelik bunları çok faklı akıl almaz yöntemlerle elde ediyorlar. Geçmişte pek çok veri hırsızlığına şahit olduk. LİnkedIn ve eHatmony gibi sosyal ağ şifrelerinin çalınması, bilgisayar korsanlarının Sony'nin sistemlerini sızıp PlayStation kullanıcılarının kredi kartı bilgilerini ele geçirmesi gibi pek çok büyük çaplı örnekler var. Bir suçlu bu sistemlere sızabilirse sonuçları oldukça ciddi olabilir. Bu tarz sitelerde pek çok kişisel bilgi bulunduğundan ötürü bilgileri ele geçirenler hızla milyonlarca kişinin profilini oluşturabiliyor.

Tweet